Yasal Uyarılarımız Faydalı Linkler
 
Ben Aldırma ve Cilt Kanseri
 

 

Ben (nevüs ya da mole), ciltteki melanin denilen pigmenti üreten hücrelerin iyi huylu sınırlı oluşturduğu cilt lezyonlarının ortak adıdır. Bütün yenidoğanlar benlerle doğarlar, fakat pigment üretmedikleri için doğuşta genelde görülmezler. Doğumdan sonraki birkaç hafta ya da ayda, melanosit hücreleri pigment üretirler. Doğuştan bulunan lekeler ise 100 bebekte 1 görülür. Benler avuç içleri,ayak tabanları ve genital bölge dahil vücutta her yerde bulunur.

Benler iyi huylu cilt lezyonlarıdır. Kanserli hücreler değildirler. Ancak bazı benler zamanla cilt kanserine dönüşebilirler. Malign melanom adlı cilt kanserinin %70'i normal deriden kaynaklanırken, %30'u ise önceden mevcut bir benin değişikliğe uğraması ile oluşmaktadır. İnsanların ‘ben’ zannetiği bazı cilt lezyonları aslında cilt kanseri olabilmektedir. Bunların cerrahi olarak çıkarılması ve tedavisi gerekmektedir.

Ben aldırmanın bir zararı var mıdır?

Uzman doktorun takibi ve önerisiyle, cilt kanserine benzediği ya da dönüşme riski olduğundan dolayı bazı benleri almak ve patolojik olarak incelemek gerekebilmektedir. Tam tersine, bu tür ben ve ben benzeri lezyonların alınmaması ve patolojik olarak incelenmemesi hayati tehlike taşıyabilir. Var olan bir cilt kanseri gözden kaçırılabilir. Bunun dışında kişinin estetik ya da farklı kaygılarla benlerini aldırması tamamen  kendi isteğine bağlıdır. Ben aldırmanın halk arasında yanlış olarak algılandığı gibi ‘ ben sayısını arttırıcı, kanser yapıcı’ etkisi bulunmamaktadır

Cilt kanseri nedir?
Cilt kanserleri, cilt hücrelerinden oluşan ya da ciltte bulunan kanserlere verilen ortak isimdir. Büyük bir çoğunluğu cildin en üst tabakası olan epidermisten gelişir. Bir kısmı da daha alt tabakalardan gelişir.Cilt kanserlerdi, tüm kanser vakalarının % 50’sinden fazlasını oluşturması dolayısıyla dünyada en sık izlenen kanser türüdür. Dünyada yıllık % 2.1 yeni cilt kanseri artış hızı tahmin edilmektedir.
 
Cilt kanseri türleri nelerdir?
En sık görülen cilt kanserleri bazal hücreli karsinom (BCC), skuamöz hücreli karsinom (SCC) ve malign melanom olarak sıralanır. Cilt kanserlerinin % 75-80’ini BCC, %15-20’sini SCC ve % 1-2’sini malign melanom oluşturur. Cilt kanserlerinden ölüm sebebinin çoğu malign melanomdur. Bunların dışında memenin Paget hastalığı, Merkel hücreli karsinom, sebase karsinom, ekrin karsinom, dermatofibrosarkoma protuberans, Kaposi sarkomu ve kütanöz T-hücreli lenfoma nadiren görülen cilt kanserleridir. Vücuttaki diğer bölge kanserleri de cilt bölgesine yayılım (metastaz) gösterebilir. Cilt kanserlerinin tesbit ve kayıtları yeterli olmadığı için miktarları hakkında yeterli istatistiksel bilgi yoktur. Yalnızca Amerika’da bile yılda 1 milyondan fazla yeni cilt kanseri oluşumu olduğu tahmin edilmektedir.
 
Cilt kanseri riski yaşa ve cinsiyete göre değişkenlik gösterebilir mi?
 Ömür boyunca cilt kanseri gelişme riski, erkeklerde kadınlara göre daha fazladır. Erkeklerde BCC ve SCC gelişme riski kadınlarda bu cilt kanserleri gelişme riskinin 2 katıdır. Cilt kanseri her renge sahip insanda gelişebilir. Fakat özellikle açık tenli, mavi gözlü, sarışın veya kızıl saçlı, güneş ışığına maruz kaldığında yanmaya veya çillenmeye meyili olan, güneş ışığına maruziyet öyküsü bulunan insanlarda cilt kanseri gelişimi riski artmaktadır. Ailesinde cilt kanseri öyküsü bulunanlarda, cilt kanseri gelişimi riski artmıştır. Koyu tenlilerde ise malign melanom adlı cilt kanseri güneş ışığının temas etmediği ayak, tırnak, ağız mukozası ve genital gibi bölgelerde izlenir.

Cilt kanserlerinin en önemli sebebi güneşten gelen UV radyasyondur. Özellikle güneş altında çalışanlarda yıllar boyunca UV ışına maruziyet artacağından ileri yaşta daha sık cilt kanseri izlenir. Kanser oluşum süreci de uzun bir süreç olduğundan her türülü kanser genel olarak ileri yaşta daha fazla izlenir.
 

Sağlıklı bir bireyin cilt kanserin riskini minimum seviyeye indirmek için düzenli yaptırması gereken kontroller nelerdir?
Sağlıklı bir kişi vücudunda var olan veya sonradan çıkan benleri takip etmeli, bunlarda tehlike sinyali olabailecek durumlar olduğunda plastik cerrahi ya da cildiye uzmanı hekime başvurmalıdır. ‘Dermatoskopi’, deri yüzeyi mikroskopisidir. Pigmentli lezyonların ve benlerin tanısında kullanılır. Dermatoskop ile pigmentli lezyonlar 30 kat büyütülerek, tüm gövdenin ben haritalanması yapılabilir. ‘Bilgisayarlı dermatoskop’ ile derideki ben ve lekeler değerlendirir, raporlandırılırıp arşivlenir. ‘Ben haritası’ çıkarılır. Benlerin zaman aralıklarında değişimlerinin saptanması ve incelenmesi bilgisayar ekranında kolayca yapılabilir. Hasta doktoru ile beraber bu değişimleri ekranda aynı anda eski bulgularla karşılaştırarak görebilir. Sonraki kontrollerde elde edilecek görüntüyle karşılaştırma şansı sağlanır. Dijital dermatoskop bende izlenen şüpheli değişiklikleri matematiksel olarak hesaplar ve malign melanom ( deri kanseri) riskini gösteren bir indeks oluşturur. Bu indeks tanıda ve tedavinin planlanmasında yardımcıdır. Çıplak gözle erken evre cilt kanserinde (malign melanom) tanı şansı %60 iken dijital dermatoskopik inceleme ile %90 üzerine çıkar.
 

Vücuttaki benler ve anormalliklerde dikkat edilmesi ve önemsenmesi gereken noktalar nelerdir?
 Vücudunuzdaki benlerde,
- Renk Değişikliği
- Ölçüsünde ya da kalınlığında büyüme ya da küçülme
- Ben etrafındaki ciltte değişiklik (kızarıklık, beyazlaşma ya da şişme)
- Kaşıntı ya da acı
- Kanama
- Yeni çıkan benler (25 yaşından büyüklerde) mevcutsa uzman doktor tarafından muayene edilmeniz önerilmektedir.

Vücudunuzda 20’den fazla ben olması, 5-10 mm’den büyük çapı olan herhangi pigmentli lezyon şüphe ile değerlendirilmelidir.
 
 
Doğumdan sonra bebeklerin vücudunda gözlemlenmesi gereken hangi özellikler ( değişik çaptaki benler, yaralar ve benzeri anormallikler) nasıl değerlendirilmeli ve hangi müdahaleler yapılmalıdır?
Bütün yenidoğanlar benlerle doğarlar, fakat pigment üretmedikleri için doğuşta genelde görülmezler. Doğumdan sonraki birkaç hafta ya da ayda, melanosit hücreleri pigment üretirler. Doğuştan bulunan lekeler ise 100 bebekte 1 görülür. Doğuştan bulunan bu konjenital nevüslerde % 5 ile %40 arası ömür boyu melanoma gelişme riski bulunmaktadır. Kesin risk bilinmemesine rağmen, nevüs ebatı ne kadar büyükse risk o kadar artar. 1,5 cm’den küçük çapı olanlarda ne kadar kanser gelişme riski olduğu bilinmemektedir. Bu küçük benlerin cerrahi olarak çıkarılması kararı aile ve plastik cerrahi uzmanı birlikte karar vermelidir.
 
Cilt kanseri risk grubundaki kişilerin ten rengine göre kanser gelişme oranları nelerdir?
Cilt kanseri her renge sahip insanda gelişebilir. Fakat özellikle açık tenli, mavi  
gözlü, sarışın veya kızıl saçlı, güneş ışığına maruz kaldığında yanmaya veya 
çillenmeye     meyili olan, güneş ışığına maruziyet öyküsü bulunan insanlarda cilt
kanseri gelişimi riski artmaktadır. Ailesinde cilt kanseri öyküsü bulunanlarda, cilt kanseri gelişimi riski artmıştır. Koyu tenlilerde ise malign melanom adlı cilt kanseri güneş ışığının temas etmediği ayak, tırnak, ağız mukozası ve genitalia gibi bölgelerde izlenir. Aynı bölgede yaşayan, açık tenlilerde koyu tenlilere göre malign melanom gelişme riski 10 kat daha fazladır.
 
 Cilt kanserini tetikleyen en önemli faktör olan güneş ışınlarından korunmak için dikkat edilmesi gerekenler nelerdir?
Güneşten koruyucu giysiler, şapkalar ve güneş gözlükleri kullanılması önerilmektedir. En az SPF 15 olan güneşten koruyucu kremler ve dudak koruyucuları kullanılmalıdır. Uzun süreler güneş altında kalmaktan ve bronzlaşmaya çalışmaktan kaçınılmalıdır. Çocuklara güneş altında değil de gölge alanlarda durmaları veya yürümeleri öğretilmelidir. ‘ Gölgenin boyu senin gerçek boyundan kısa olduğunda gölge alan ara’ kuralı çocuklara öğretilmelidir. Solaryum gibi yapay bronzlaştırıcı cihazların kullanımından kaçınılmalıdır. Bilgisayar, televizyon, mikrodalga fırın gibi cihazların önünde durmaktan kaçınılmalıdır.
 
Hangi saatler arasında güneş ışığından olabildiğince korunmalıdır?
Özellikle 10.00- 16.00 saatleri arasında güneş ışığından korunmak gereklidir.

 
Coğrafi ve iklimsel koşullar göz önüne alındığında hangi bölgelerde cilt kanserine yakalanma oranı daha fazladır?Güneş ışınlarının uzun süreler ve dik bir şekilde insana temas ettiği ekvatora yakın bölgelerde, uzun süre güneş altında çalışılan bölgelerde, radyoaktif materyale maruziyet olan bölgelerde (Çernobil kazasına yakın bölgeler, Japonya’daki nükleer kazaya yakın bölgeler gibi) cilt kanseri gelişme riski artmaktadır. Rüzgar ve nemin fazla olduğu bölgeler UV etkisini arttırarak, cilt kanseri gelişimi, riskini arttırır. Yükseklik arttıkça cilt kanseri gelişimi artar.
 

Cilt kanseri riskini en aza indirmek için neler yapılmalıdır nelere dikkat edilmelidir?
Cilt kanserlerinin % 90’ının gelişme sebebi güneş ışığına bağlı UV radyasyondur. Güneşten korunmak, cilt kanserinden korunma kurallarının en başında gelir.

- Özellikle 10.00- 16.00 saatleri arasında güneş ışığından korunmak gereklidir. Bu saatlerde güneş altı aktivitelerden kaçınılmalıdır. Gölge alanlarda bulunmak tercih edilmelidir.
- En az  15 SPF bulunan güneşten koruyucu kremler kullanılmalı ve kulaklar ve dudaklar dahil güneşe maruz kalan tüm cilt bölgesi koruyucu kremle kaplanmalıdır. Güneş kremi güneşe çıkmadan 15-30 dakişka önce sürülmeli ve 2 saatte bir tekrarlanmalıdır. Yüzme ve terleme sonrası krem tekrarlanmalıdır.
- Güneşten koruyucu giysiler, şapka ve gözlükler kullanılmalıdır.
- Solaryum gibi yapay bronzlaştırıcı cihazların kullanımından kaçınılmalıdır. Bilgisayar, televizyon, mikrodalga fırın gibi cihazların önünde durmaktan kaçınılmalıdır.
- Güneşten korunma hastalara öğretilmelidir.
- Düzenli dermatolojik muayene yapılmalıdır.
- Radyasyona maruziyet minimale indirilmelidir.
- Cilt kanseri tarama programları düzenlenmelidir.
 
 
Güneşin zararlı ışınlarını yansıtan su, kar ve kum cilt kanserini hangi oranda tetikler?

Güneş ışığının yansıyarak cilde teması da cilt kanseri riskini arttırır. Bu gibi ortamlarda güneş koruyucu kremler kullanılmalıdır.
 
Çocukluk çağındaki güneş yanıkları ilerleyen dönemlerde cilt kanseri gelişimine etki edebilir mi ?
Kanser gelişimi uzun yıllar süren ‘karsinojenez’ adı verilen bir süreçtir. Çocukluk çağında tekrarlayan güneşe maruziyet ve güneş yanıkları sonucunda hücre DNA’sında çeşitli hasarlar oluşur. Bu hasarlı hücreler yok edilemezse, gelişir ve zararlı proteinler üretir. Yıllar içinde kanser hücreleri çoğalarak belirgin hale gelebilir. Bu nedenle güneş yanıklarından, çocukluk çağında olduğu gibi, her dönemde kaçınılmalıdır.
 
 Cilt kanserlerinde erken tanının önemi nedir?
Cilt kanserlerinde erken tanı çok önemlidir. Erken safhalarda ve küçük boyutlarda iken yakalanan cilt kanserlerinin tedavisi çok daha kolay ve kesin olmaktadır. SCC ve BCC gibi cilt kanserleri ihmal edilir ve aşırı büyümesine izin verilirse, cerrahi tedavi daha zor olabilmekte ve  göz, burun, kulak gibi yüzeyel organlar zarar görebilmektedir. Geç dönemde tesbit edilen malign melanom kanserli hastalarda ise tedavi şansı yok olabilmektedir. Avustralya ve Yeni Zelanda gibi ülkelerde, erken teşhis dolayısıyla, malign melanom cilt kanserinde tam tedavi %85 iken, gelişmekte olan ülkelerde erken teşhis ve gerekli tedavinin yapılmaması nedeniyle malign melanomda tedavi şansı % 40’a düşmektedir.
 
Hangi cilt kanseri türü diğerlerine oranla daha tehlikelidir?
Malign melanom adı verilen cilt kanseri daha tehlikeli cilt kanseridir. Cilt kanserinden ölümlerin ana sebebi malign melanomdur. Kanserden ölümlerin %1-2’si de malign melanom cilt kanseri sebebiyledir.
 
 Güneş ışınlarına maruz kalmanın vücuttaki olası etkileri nelerdir?
Uzun süre güneş ışınlarına maruz kalanlarda (çiftçi, denizci gibi) özellikle UV-B ışınları, deri DNA’sında fotokimyasal hasar oluşturarak DNA’nın onarım mekanizmasını bozar. Önceleri zararsız olduğu ifade edilen UV-A, absorbe edilen UV-B’nin etkilerini arttırarak bir (co-karsinojen) tetikleyici ve yardım edici etki gösterir. Infrared enerji de kanserleşmeyi hızlandırmaktadır. UV-C de kanserojendir, ancak ozon tabakası tarafından tamamen absorbe edildiğinden yeryüzüne inmez. Florokarbonların kullanımı ile incelen ya da delinen ozon tabakası az da olsa UV-C’nin bir kısmını aşağıya geçirmektedir.
 
Solaryum kullanımının cilt kanserine yakalanma riskine etkisi hangi orandadır?
Solaryum gibi yapay bronzlaştırıcı cihazların kullanımından kaçınılmalıdır. Bronzlaşma sağlayan bu cihazlarda, UV B ışını filtre edilmesine rağmen, UV A radyasyonu normal güneş ışığında bulunduğundan daha fazla bulunmaktadır. UV A ışınları cilt kanseri gelişiminde risk faktörüdür.
 
Cilt kanserine yakalanan kişilere hangi tedavi seçenekleri uygulanır?
Cilt kanserlerinde asıl tedavi cerrahi tedavidir. Cerrahi ile hem çıkarılan doku histopatolojik olarak incelenir, hem de hastalığın tedavisi sağlanır. Çeşitli cerrahi tedavi seçenekleri mevcuttur:
 
1- İnsizyonel veyap punch biyopsi: Ciltteki lezyondan küçük bir parça alınarak, histopatolojik inceleme yapmak üzere laboratuara gönderilir. Hastalığın ne olduğu böylece öğrenilir. Kesin tedavi değildir, öncesindeki ön araştırma niteliğindedir.
2- Eksizyonel biyopsi: Ciltteki lezyon bütünüyle çıkarılır ve histopatolojik inceleme yapmak üzere laboratuara gönderilir. Hastalığın ne olduğunun tesbit edilmesi sonrası kesin tedavi yapılmış olabilir ya da ek tedaviye gereksinim duyulabilir.
3- Eksizyon ve greft-flep cerrahisi: Cilt lezyonu çıkarıldıktan sonra dokular basit dikişle kapatılamıyorsa çevre dokular kullanılarak ya da vücudun başka bir bölgesinden cilt nakli ( greft) yapılarak cerrahi alandaki yara kapatılır.
4- Mohs mikrografik cerrahisi: Ameliyat sırasında çıkarılan cilt lezyonu hemen mikroskopik olarak incelenir ve normal deride tümör hücresi kalıp kalmadığı tesbit edilir ve harita şeklinde rapor edilir. Ameliyatta o bölgeden tekrar cerrahi yapılarak kalan doku çıkarılır.
5- Sentinel lenf bezi örneklemesi: Bazı malign melanom ve skuamöz hücreli karsinom vakalarında hastaya radyoaktif madde ve özel boyalar verilerek kanser hücrelerinin ilk olarak ulaştığı lenf bezi tespit edilir ve ameliyatla bu lenf bezi çıkarılır. Eğer bu bezde kanser hücresi histopatolojik olarak tesbit edilmezse ek cerrahi girişim yapılmaz ve hasta daha büyük ve komlikasyonu olan bir ameliyattan korunur. Fakat eğer çıkarılan bezde kanser hücresi tesbit edilirse, lenf bezinin olduğu alandaki tüm lenf bezleri ( koltuk altı, kasık bölgeleri gibi…) cerrahi olarak temizlenir.
6- Lenf bezi diseksiyonu: Yayılım gösterebilen cilt kanserlerinde, kanserin yayılabileceği alandaki lenf bezleri çıkarılması ya da sentinel lenf bezi örneklemesinde kanser hücresi izlendiğinde bölgenin tekrar genişçe temzilenmesi şeklinde yapılır.
 
Diğer tedavi seçenekleri şöyledir:
1-Elektrodesikasyon ve küretaj: 2 mm boyutlu ve yüzeyel bazal hücreli karsinomlarda uygulanabilen ısı veren bir tahrip yöntemidir. Tahrip ettiği için histopatolojik inceleme için elimizde cilt dokusu kalmaz.
2-Kriyocerrahi: Yüzeyel BCC’si olan hastalarda, göz kapağı ve burun lezyonlarında, cerrahi için aday olamayan yaşlılarda, ileri dönem tümörlerin küçültülmesinde kullanılan bir yöntemdir. Tahrip ettiği için histopatolojik inceleme için elimizde cilt dokusu kalmaz. İşlem sonrası 4-6- hafta yara iyileşme süreci bulunur ve kalıcı renk kaybı izlenebilir. Soğuk intoleransı bulunan hastalarda kullanılmamalıdır.
3-CO2 lazer: Yüzeyel BCC’si olan hastalarda kullanılan bir yöntemdir. Tahrip ettiği için histopatolojik inceleme için elimizde cilt dokusu kalmaz.
4-Lezyon içi interferon enjeksiyonu: BCC tümörü olan hastalarda kullanılmış bir yöntemdir. Artuk kullanılmamaktadır.
5- İnterferon tedavisi: Bazı malign melanom hastalarında kullanılmaktadır.
6- Topikal 5- florourasil tedavisi: Cerrahi için uygun aday olmayan BCC cilt kanseri olan yaşlılarda kullanılabilir. SCC ve malign melanom için önerilmemektedir. Aktinik keratoz gibi kansere dönüşme riski olan lezyonlarda kullanılabilir.
6-Radyoterapi: Cilt kanserlerinde % 90 üzeri tedavi şansı bulunur. Uzun dönem dezavantajları bulunduğundan cerrahi için uygun aday olmayan yaşlılarda kullanılabilir. Malign melanomda yayılmış hastalarda kullanılmaktadır.
7- Sistemik kemoterapi: Malign melanom hastalarında ve uzak yayılım göstermiş cilt kanserlerinde kullanılmaktadır.
8- Aşı tedavisi: Kanser hastalarında ve malign melanom cilt kanseri hastalarında, aşı geliştirme çabaları devam etmektedir. Bağışıklık sistemi uyarıcı BCG aşısı malign melanom tedavisinde araştırılmıştır.
 
Başarı oranı en yüksek olan cilt kanseri tedavisi nedir?
Bazal hücreli karsinom adı verilen en sık görülen cilt kanseri neredeyse hiçbir zaman vücudun başka bir bölgesine yayılmaz. Sadece bulunduğu bölgede büyüme ve tahribat yaratma özelliği gösterir. Bu kanser dokusu, özellikle küçük boyutlarda iken tesbit edildiğinde cerrahi yöntem ile tedavi edilir. Ölüme sebebiyet vermez. Fakat göz, burun gibi bölgelere yakın izlendiğinde ve tıbbi tedavi çok geciktirildiğinde büyük boyutlara ulaşabilir, ve önemli cilt bölgelerini tahrip edebilir. Bu durumda, ameliyat sırasında göz ve burun bölgesi kayıpları zorunlu hale gelebilir. Daha geniş yapılan ameliyat sonrası, yaraların rekonstrüksiyonu ( kapatılması) için flep veya greft ( cilt dokusu nakli) gerekebilir. Fakat en kötü huylu olan cilt kanserlerinden olan malign melanomda bile erken dönemlerde çok yüksek olarak tedavi şansı bulunmaktadır.
 
Cilt kanseri tedavi süreci nasıldır?
Şüpheli cilt lezyonları plastik cerrahi uzmanı tarafından değerlendirilip cerrahi olarak lezyon çıkarılır ve histopatolojik inceleme yapılır. İnceleme sonucu kötü huylu olmayan lezyon tesbit edilirse ek tedaviye gerek yoktur. Cilt kanseri tesbit edilmişse ve inceleme tümörün tümünün çıkarıldığını belirtiyorsa ek tedaviye gerek duyulmayabilir. Tümörün tümü çıkarılmamışsa yeniden eksizyon veya geniş eksizyon gerekebilir. SCC ve malign melanom gibi cilt kanserlerinde sentinel lenf bezi örneklemesi, lenf bezi diseksiyonu gibi ek cerrahi yöntemler gerekebilir. İleri dönem cilt kanserleri, yayılım göstermiş olan cilt kanserleri ve malign melanom hastalarında kemoterapi ve radyoterapi seçenekleri de onkoloji uzmanıyla birlikte değerlendirilir.
 
Cilt kanseri tedavisinin ardından ( Ameliyat, ilaç tedavisi) hastayı bekleyen süreç nasıldır?
En iyi huylu cilt kanseri olan bazal hücreli karsinom, göz , kulak ve burun etrafı bölgelerde olduğu zaman yeterli tedaviye rağmen tekrarlayabilmektedir. Bu bölgelerde ilk seferde tedavi % 80 civarıdır. Tekrar cerrahi gerekebilmektedir. İlk tedavi yeterli olmasına rağmen, özellikle yüzde ilk kanserden bağımsız yeni cilt kanserleri oluşabilmektedir. Cilt kanseri gelişme riski bulunan hastalar özellikle bu konuda dikkatli olmalı ve şüpheli durumlarda doktora başvurmalıdır.
Malign melanom ve SCC cilt kanseri olan hastalarda uzak bölgeler yayılım açısından dikkatli olunmalı ve gerekli tetkik ve taramalar yapılmalıdır. Uzak yayılımların olduğu durumlarda ek cerrahi, gerekirse kemoterpi ya da radyoterapi verilebileceği akılda bulundurulmalıdır.
 
Tedavi sonrası hangi aralıklarla kontrol gerekir?
Tedavi sonrası takip, kanserin çeşidine ve evresine göre değişmekle birlikte iyileşme süreci tamamlandıktan sonra 3 aylık süreçte aylık, sonraki 6 aylık süreçte 3 aylık ve daha sonra 6 aylık sürelerde gerekmektedir. Bu sürelerde şüpheli lezyonlar olduğunda daha erken sürelerde muayene ve takip planlanır.

 
 
  E- Bülten’e kayıt ol yeniliklerden ve kampanyalardan haberdar ol... Katıl
 
Arkadaşına Gönder
Gönderen Adı :
Alıcı E-mail :
Güvenlik Kodu :